Translate

24 Temmuz 2010 Cumartesi

JIM MORRİSON SKULL ROCK YÜZÜK





Ne söylüyordu Jim Morrison şarkıda?

At first flash of eden, we race down to the sea.
Standing there on freedom's shore.
Waiting for the sun. waiting for the sun. waiting for the sun.
Can you feel it, now that spring has come?
That it's time to live in the scattered sun.


Denize koştuk cennetin ilk pırıltısında,
Ayakta durduk özgürlük kumsalında.

Güneşi beklerken, güneşi beklerken, güneşi beklerken.

Baharın geldiğini hissetmiyor musun,
Saçılan gün ışığında yaşamanın.


925 Ayar gümüş
Czt. Yakut taşlar.
Rock sevenlerin severek
kullanabileceği
harika bir yüzük.
İşçiliği harika.
Dizaynı harika.
Bu yüzüğü Rock'ın prensi
Jim Morrison'a
ithaf ediyoruz.
Ayrıntı ve incelemek için:
http://urun.gittigidiyor.com/JIM-MORRISON-SKULL-ROCK-YUZUK_W0QQidZZ32896726
demirsoyahmet@hotmail.com
0212 528 53 55
0534 503 23 39

15 Temmuz 2010 Perşembe

TIFFANY'DE KAHVALTI FİLMİ, AUDREY HEPBURN ESTETİĞİ VE MÜCEVHER TUTKUSU




Truman Capote romanlarını seviyor ve 60 lı yılların Amerikan sinemasına özel ilgi duyuyorsanız, ayrıca Audrey Hepburn’u da aktristliğinin yanında bir moda ikonu olarak kabul ediyorsanız, Breakfast At Tıffany’s –Tiffany ‘de Kahvaltı- filmini mutlaka izlemiş ya da hakkında birşeyler duymuş olmalısınız. Film hem bu bahsettiğim sebeplerden hem de özelde kuyumculuk mesleğini icra ediyor oluşumuzdan ötürü bizim iki misli ilgi alanımıza giriyor. Özellikle Audrey Hepburn’un mücevher satan Tiffany mağazasının önünde durduğu sahne ve dükkanın önünde ve içinde geçen tüm sekanslar tekrar tekrar izlenmeyi hakeden bölümlerdir.
Truman Capote, enteresan özel yaşamını sanatına olumlu yönde yansıtmış ve çok popüler olmuş bir romancı. İçeriklerinde felsefi derinlik barındıran, okundukça tiryakilik yaratan eserlere sahip. Breakfast At Tiffany adlı eser filme o kadar güzel çekilmiştir ki bu konuda çok seçkinci davranan yazar bile filmin eserine değer kattığından her fırsatta bahsetmiştir. Sizin de anladığınız üzere bu filmden burada bahsetmemizin esas sebebi filmde kullanılan elbiseler, mekanlar ve takılar. 60’ların Amerikasının burjuvazi sınıfı bu filmde oldukça metaforik bir yaklaşımla sunulmuştur. Filmin hemen hemen her karesinde estetize edilmiş metaforik bir dil hakimdir. Audrey Hepburn ve George Peppard; tüm film süresince , filmin sonrasında kendilerini birer ikon haline döndürecek elbiseler,takılar ve objelerle arz-ı endam etmişlerdir. Film, bu yönüyle ve dönemin takı anlayışını yansıtması ile de bu konulara ilgi duyan herkesin dikkatini çekiyor kuşkusuz. 50 li ve 60’lı yılların takıları ve objeleri hakkında ayrıntıları ve bu konuda bizdeki gelişmeleri yakında ilginize sunacağız. Dönemin koleksiyonlarından bir prestij seçkiyi de beğeninize sunmayı düşünüyoruz.Çalışmalarımız devam ediyor.
Son olarak diyoruz ki, eğer bu filmi hala seyretme fırsatı bulamadıysanız,bir an önce izlemenizi tavsiye ederiz.

11 Temmuz 2010 Pazar

ŞANS KOLYELERİ - 925 AYAR GÜMÜŞ- POP ART KOLEKSİYON



Yaz aylarında rahatlıkla takabileceğiniz gümüş kolyeleri inceleyin.
İki farklı renk seçeneği ile (gümüş ve altın cila kaplama)beğenerek kullanacaksınız.
Daha ayrıntlı bilgi için bize ulaşın:
demirsoyahmet@hotmail.com
0534 503 23 39

ŞANS BİLEKLİKLERİ - 925 AYAR GÜMÜŞ - POP ART KOLEKSİYON





925 AYAR GÜMÜŞ
POPÜLER BİLEKLİKLER.
KALİTELİ ÜRETİM
KALİTELİ İŞÇİLİK
ÖZEL MIHLANMIŞ ZİRKON TAŞLAR.
GÜMÜŞ ÜZERİ ALTIN CİLA KAPLAMA
SEÇENEĞİ VE İSTEDİĞİNİZ FORMLARDA BİLEKLİK İSTEKLERİNİZ İÇİN BİZE MESAJLA ULAŞABİLİRSİNİZ.
ÜRÜNLERİMİZİN HEPSİ ÖZEL KADİFE KUTULARINDA GÖNDERİLİR.
demirsoyahmet@hotmail.com
0534 503 23 39

7 Temmuz 2010 Çarşamba

MEVLEVİ SİKKE FORMLU KOLYE "AŞIKIN NESİ VAR İSE MAŞUKA FEDADIR"





Mevlevi Sikke formu tüm güzelliği ile boynunuzu süsleyecek.

Şem’i ruhuna cismimi pervane düşürdüm
Evrak-ı dili âteş-i sûzâne düşürdüm
Bir katre iken kendimi umrane düşürdüm
Takrir idemem derd-i derûnum elemim var
Mevlâyı seversen beni söyletme gamım var

Dinle sözümü sana direm özge edadır
Derviş olana lazım olan aşk-ı Hûda’dır.
Aşıkın nesi var ise maşuka fedadır
Sema safa, cana şifa, ruha gıdadır.

Daha ayrıntılı bilgi için:
demirsoyahmet@hotmail.com
0534 503 23 39

5 Temmuz 2010 Pazartesi

ANDY WARHOLL KAPALIÇARŞIDA KUYUMCU OLSAYDI GETİRECEĞİ YENİLİKLER NE OLURDU?


Bu hafta sonunu biraz eğlenceli,biraz provokatif ve çokça "fantazi" dolu geçirebilmek için kışkırtıcı bir soru sormayı uygun bulduk. Sorunun öznesine de Andy Warholl'un kişiliğini ve ürettiklerinin sonuçlarını koyduk.
"Sanat her yerdedir, dolayısıyla artık yoktur. herkes bir dahi, dünya mevcut haliyle hatta sıradanlığıyla bir harikadır" diyen sanatçıdan,hiçbir şekilde bağdaşan yönü olmayan insanlar bile etkilendiler. Kişiliğinin,cinsel tercihlerinin ve davranışlarının dışında, yapıtlarının enteresanlığı ve dokunduğu herşeyi kült'e çeviren bakış açısı ile Warholl, döneminin entellektüellerini ve filozoflarını da etkiledi.
Yazımızın başlığına bakıp,Warholl'un kuyumculuk ile ne alakası var diyenlere,diyoruz ki;Ülkemizde kuyumculuk sektörünü ve Dünyaya açılmaya çalışan tüm sektörleri kurtaracak iki önemli olgu var. "Deli gibi düşünen dahiler ve az da olsa sanatçı ruhu taşıyan entellektüel sermaye."
Şimdi gelelim provokatif sorumuzun cevaplarına. Evet ne sandınız cevaplarına!
Söz konusu olan Andy Warholl ise tek bir sorunun,onlarca cevabı olabilir.
Sıralayalım:
1-Warholl Kapalıçarşıda Kuyumcu olsaydı,tasarladığı her ürün biricik olmazdı belki ama alıcılarında mutlaka "biriciklik" duygusu oluştururdu.
2-İkonlar ve türevleri takılarda mutlaka değişik bir bakış açısıyla arz-ı endam ederlerdi.
3-Kapalıçarşı,entellektüellerinde uğrak yeri olurdu.
4-Sermayenin gücü, hayal gücü ve sanatın gücüne şapka çıkartırdı.
5-Pop Art'ın kuyumculuk sektörüne kazandıracağı faydaların haddi hesabı olmazdı.
Sizinde bu konuda fikirleriniz varsa esirgemeyin. Biraz "figment" hepimize iyi gelebilir.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...